Vali Seddar Yavuz’un 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü Mesajı

25.11.2024 - Pazartesi 03:31

Kadınlar, hayatın her alanında toplumun taşıyıcı sütunlarıdır. Onların onurlu, güvenli ve huzurlu bir yaşam sürmeleri, insani değerlerimizin ve toplumsal vicdanımızın bir gereğidir. Bu anlamda, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü, sadece bir farkındalık günü değil, aynı zamanda bir sorumluluk çağrısıdır.

Kadına yönelik şiddet, yalnızca bireysel bir sorun değil; toplumsal yapıyı zedeleyen, kadınlarımızın hak ettikleri özgür ve eşit yaşamı engelleyen derin bir yaradır. Bu sorunu ortadan kaldırmak, yalnızca kadınlarımızın değil, toplumun tüm kesimlerinin el ele verdiği ortak bir mücadeleyle mümkündür. Nitekim devletimiz, “Kadına Yönelik Şiddete Sıfır Tolerans” ilkesiyle, şiddetin her türüne karşı güçlü bir duruş sergilemekte ve bu konuda kararlılıkla adımlar atmaktadır.

Nitekim dinimizde, Peygamber Efendimiz’in kadınlara verdiği değer ve gösterdiği hassasiyet, en güzel şekilde örnek teşkil etmektedir. Peygamber Efendimiz ’in “Hanımını döven, Allah’a ve Resûlüne asi olur. Kıyamette onun hasmı ben olurum.” sözü de, bu konuda vicdan ve inanç değerlerimizin ne denli güçlü bir duruş sergilediğini ortaya koymaktadır.

Bizler, kadını baş tacı eden bir medeniyetin mirasçılarıyız. Tarihimizden aldığımız ilhamla, kadınlarımızın hak ettiği saygı ve değeri görmeleri için çalışmak en büyük görevimizdir. Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Bizce, Türkiye Cumhuriyeti anlamınca kadın, bütün Türk tarihinde olduğu gibi bugün de en muhterem mevkide, her şeyin üstünde yüksek ve şerefli bir varlıktır.” sözü, kadınlarımıza verilen değeri ve medeniyetimizin bu konudaki yüksek hassasiyetini vurgulamaktadır.

Şiddetin hiçbir türü kabul edilemez ve bu konuda toplumsal bir bilinç oluşturmak, hepimizin ortak sorumluluğudur. Şiddetin karşısında dururken, kadınlarımızın yanındaki kararlı duruşumuzu korumak, mazlumların hakkını savunmak ve adaleti tesis etmek bizim için yalnızca bir görev değil, aynı zamanda vicdani bir yükümlülüktür.

Kadına yönelik şiddetle mücadelede; eğitimden hukuka, sosyal destekten psikolojik desteğe kadar her alanda bütüncül yaklaşımlar sergilemek ve toplumun her kesimini bu mücadeleye dahil etmek büyük önem taşımaktadır. İnanıyorum ki, kadına yönelik şiddetin son bulduğu, kadınların sevgi ve huzur içinde yaşadığı bir dünya, ancak ortak gayretimiz ve özverimizle mümkün olacaktır.

Bu duygu ve düşüncelerle, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nün, kadınlarımızın haklarının korunması ve şiddetten arınmış bir yaşam sürmeleri için farkındalığı artırmasını temenni ediyor; tüm kadınlarımızın huzur ve mutlulukla dolu bir dünyada yaşamalarını diliyorum.

YORUM YAZ